Yemiyorum ki, satıyorum!

zeminde çeşitli mantarlar

Yemiyorum ki, satıyorum!
Tanımadığımız bilmediğimiz mantarları yiyoruz. Mantar konusunda korkunç bir bilgisizlik ve bilinçsizlik var. Halk arasında pek çok yanlış inanış geziyor. ‘Böcekler yerse biz de yeriz. Beyaz mantar zehirsiz olur. Öz sütü akarsa zehirsizdir’ gibi yanlış inanışlara kapılıp tanımadıkları mantarları yiyorlar ve zehirlenmeler olabiliyor” sözleriyle değerlendiriyor. Köylüler mantarları bilir dendiğini ancak mantardan ölenlerin büyük kısmının da köylüler olduğuna dikkat çeken Barutçiyan, “Doğadaki her mantarın zehirli ya da öldürücü bir ikizi olabilir. Bize gelip, ‘Hocam hep yediğim mantarı yedim zehirlendim’ diyorlar. Sebebi bu.

Mantardan zehirlenmemek için kesinlikle emin olmadığınız hiçbir mantarı yemeyeceksiniz. Zehirli mantarları, öldürücü mantarları ve yenen mantarları birbirinden ayırmak için hiçbir kolay yol, hiçbir püf noktası, hiç bir sihirli formül yok. Okuyarak, arazide çalışarak, kurslara giderek öğrenebiliriz. Tek formül bu” diyen Barutçiyan mantarları öğrenmenin devamlı arazide olmayı gerektiren bir şey olduğunu söylüyor. Atölye çalışmalarına katılanların “Hocam bir iki tür göster de hemen yiyelim” dediklerini anlatan Barutçiyan, ilk ve en önemli görevinin en zehirli mantarları anlatmak olduğunu söylüyor ve ekliyor: “En iyi mantarcı canlı mantarcıdır.”

Bunu da oku :  Dillerde mantar

Bir çocuk ormanda mantar topluyormuş. Orman görevlisi çocuğu görünce sinirlenip çocuğun yanına gitmiş ve sormuş,
-Evladım ne yapıyorsun?
-Mantar topluyorum amca görmüyor musun?
-Evladım mantarın zehirli olup olmadığını bilmeden nasıl toplayıp yiyorsun?
-Amca ben bunları yemiyorum ki, satıyorum…

En güvenilir mantarın kültür mantarı olduğunu söyleyen Jilbet Barutçiyan, doğadan toplanan mantarlarda çok büyük riskler olduğuna dikkat çekiyor. İsviçre”de tezgahlarda satılan her türlü mantara sertifika şartı getirildiğini de anlatan Barutçiyan, her mahallenin, kasabanın belli günlerde mantar kontrolleri olduğunu, bu kontrollerde uzmanların halkın topladığı mantarları kontrol ettiğini ifade ediyor. Bu sistemle 50 yıldan beri İsviçre”de, sindirim sorunları da dahil, hiçbir zehirlenme yaşanmamış. Türkiye”de böyle bir kontrol mekanizması olmadığını söyleyen Barutçiyan, “Maalesef isteyen istediği mantarı satıyor. Pazar yerlerinde öldürücü mantarların bile satıldığını gördük” sözleriyle çarpıcı bir gerçeğe işaret ediyor.

Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]
(Visited 104 times, 1 visits today)

Related posts

Leave a Comment